YÜZME BİLMEDEN TRIATLET OLMAK...

Triatlon sporunda iddialı olan birkaç arkadaşım ile yapmış olduğumuz kamp sonrası,

Bir anda kendimi Triatlon’un içinde buldum.

Serbest stil yüzme bilmemenin yanında, 11 yaşında boğulup suni teneffüs ile hayata dönmüş biriyim.

Önce travmalara kulacı atıyor olmam gerektiğinin farkındaydım.

Kendimi Triatlon’un sert sularına bırakmış oldum ve an itibari ile klorlu havuz sularının bolca tadını almaya başladım,

Triatlon bilmeyenler için; önce yüzdüğün sonra bisiklet sürdüğün ve en son da koşarak finiş çizgisine geldiğin spor dalıdır.

Mesafelere göre isimleri değişiyor; Sprint, Olimpik, Half İronman, İronman

Kısacası ben spor hayatıma 7 yıl önce Aletli Pilates ve Kick box ile başladım sonra Pilates ve CrossFit ile devam ederken bir arkadaşımın ısrarları üzerine kendimi deniz küreği çekerken buldum hatta deniz küreğinde katıldığım bir yarış da oldu.

Sonrasında geçirdiğim bir sakatlık oldu 3,5 ay ara vermem gerekti ve koşmaya başladım

Koşarken kendimi buldum…

Koşarken dinlendim, koşarken kendimi dinlendirdim, koşarken anladım, anlamadığım ne varsa

Ve şimdi Triatlon; benim için sanırım tek kelime ile ifade etmek gerekir ise disiplin demek! Hayatının her alanını disipline eden bir sportif aktiviteler bütünü eğer biraz deliysen, zoru seviyorsan, hayattan zevk almayı biliyorsan,

Muhteşem bir akşam yemeğindeki soğutulmuş bir California Chardonnay eşliğinde en sevdiğin yemeği yemek,

Saten gece elbisesini giyip stilettolarınla uyumlu rujunu sürüp her adım atışında topuğun çıkardığı ses ile parfümünün harmonisinden sana hayran hayran bakan insanları fark etmekten ibaret sanmıyorsan,

Acıdan, kapasiteni, iradeni zorluğu keşfetmek istiyorsan,

En doğru yerdesin! Hadi sende katıl!